Vergi Davaları ve Yargılama Usulü
Vatandaşın devlete ödemekle yükümlü tutulduğu vergi yasalarla belirlenen ölçülere göre tahsil edilir. Vergi davaları ve yargılama usulü söz konusu olduğunda ise devletle vergi mükellefi arasındaki uyuşmazlıklarda bu yola başvurulur.
Devlet yasalara bağlı kalmak kaydı ile vergi mükellefi olan vatandaşlardan belirli bir ölçüde vergi tahsil etme yetkisine sahip olan taraftır. Anayasa uyarınca vergi yükünün vatandaşlara adil ve dengeli bir biçimde yansıtılması gerekir. Uygulamada keyfiliğin önüne geçilmek için de yasalar çerçevesinde hareket edilmektedir.
Vergi Davaları
Vergi davaları ile ilgili olarak vergi hukukuna göre hareket edilir. Vergi davalarının konusu devletle vergi mükellefi arasında çıkan uyuşmazlıklardır. Vergi mahkemeleri aracılığı ile görülen vergi davalarında iki aşamalı bir süreç söz konusudur.
Bu tür davalarda tarh-tahakkuk ve tahsil aşaması dava açılırken dikkate alınır. Vergi davaları idari yargı kapsamında açılır. İdari davalardan söz edildiğinde iptal davaları ve tam yargı davaları şeklinde bir ikiye ayrılma söz konusudur.
Vergi davalarında vergi mükellefinin açtığı davanın kabulü durumunda vergi idaresi dava konusu işlemi kısmen ya da tamamen iptal eder. Ardından da terkin işlemi gerçekleştirilir. Vergi mükellefinin başvurusu reddedildiğinde ise yürütmesi duran işlemler tekrar yürürlüğe konur. Cezalar tahakkuk eder ve tahsilat aşamasına geçilir.
Mahkeme tarafından verilen kararların ilgili idarece en çok 30 gün içerisinde yerine getirilmesi gerekir. İlk derece mahkemelerinde yapılan yargılamaların ardından belirli sınırlamalar olmak koşulu ile istinaf ve temyiz yoluna da başvuru yapılabilmektedir.
Vergi Davası Hangi Mahkeme?
Vergi davaları vergi mükellefi ile devlet arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar için başvurulan hukuk yoludur. Bu davalarla ilgili olarak merak edilenlerden biri de vergi davası hangi mahkeme? Sorusunun yanıtıdır.
Vergi davası açabilecek olanlar mükelleflerin yanı sıra kendisine ceza kesilenlerdir. Gerçek kişiler kendileri dava açabileceği gibi resmi vekalet verdikleri kişiler de bu işlemleri yapabilir. Ayrıca tüzel kişiler ve kısıtlılar da kanuni temsilcileri aracılığı ile dava açma hakkına sahiptir.

Vergi davalarında görevli mahkeme vergi mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise 2577 sayılı İYUK uyarınca düzenlenen yer mahkemeleri olmaktadır. Bu davalar açılırken mahkemeye yazılı bir dilekçe ile müracaat edilmesi gerekir. Bu tür davalar yazılı şekle tabi olarak görülmektedir. Bununla birlikte bazı sınırlamalara söz konusu ise duruşma yapılabilmesi de mümkündür.
Davacının mahkemeye sunduğu dava dilekçesi incelendikten sonra davalıya tebligat aşamasına geçilir. Tebligat kanunu hükümleri uyarınca yapılan bu işlemler davalının savunması ve davacının cevap dilekçesinin tebligatı ile sürer. Vergi davası açıldıktan sonra yürütme kendiliğinden durmaktadır. Vergi davalarında genel olarak davanın taraflarının iddialarını ispatlama yükümlülüğü altında oldukları görülmektedir.
Vergi yargılaması ile ilgili olarak İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) kapsamında çalışmalar yürütülür. Yazılı şekle tabi olan bu davalar için kanunda yer alan dava açma sürelerine uygun olarak hareket edilmesi hak kayıplarını engelleyici bir yaklaşımdır.